Çalışma Planı mı, Öğrenme Planı mı?

Öğrencilerimizin öğrenme sürecindeki bazı davranış kalıpları bu yazıyı yazmamıza neden olmuştur. Özellikle sınav dönemi öğrencileri günlük sorular çözmekte ve sınavlara hazırlanmaktadır. Bunu yaparken bazı şablonlar kullanmaktadır. “Günlük şu kadar soru çözeceğim” şeklinde kendine hedefler belirlemekte ve bu hedefi gerçekleştirince de mutlu olmaktadır.

Peki bu ne kadar mantıklı?

Eğer yapılan plan bazı öğrenme kayıplarını gidermeye yönelikse o zamana bu planı çok mantıklıdır. Eğer bu plan sadece kalıp hedefler içeriyorsa o zaman da yeterli değildir. Yani ihtiyaç olmayan konularda neden daha fazla test çözülsün ki?

Bu kadar basit bir konuyu yazmaya ne gerek var diyeceksiniz. Maalesef bizim eğitim sistemimiz sorgulama ile başlamadığı için öğrenciler de kendine sunulan dersi yarış atı formatında öğreniyorlar. Bu öğrenme biçimi bir kas öğrenmesine dönüşüyor ve bilinçli bir faaliyet olmaktan uzaklaşıyor. Yani öğrenci neye ne kadar ihtiyacı olduğunu bilmiyor, bilse de ona uygun bir plan yapamıyor. Bir de derslerin birbiri ile komşuluk ilişkisi neredeyse sıfır düzeyinde olduğu için her ders kendini daha önemli görüyor ve öğrenci bir yarışa sürükleniyor. (Not: Bir sonraki yazımız Eğitimde Derslerin Komşuluk İlişkisi olacaktır.)

Şimdi kilit soruya gelelim. Öğrenciler bu ödevleri yaparken hangi eksiklerini giderecekler?

Bu sistemde öğrenci kendine ait bir ihtiyaç Analizi yapamıyor. Sadece sınıfın geneli için düşünen hocaların verdiği ödevler var. Bu arada bu ödevlerin öğrencilerin geneli için çok değerli ve anlamlı bir çalışma olduğunu belirtmem lazım. Ben bu noktadan sonraki aşamaya geçmekten bahsediyorum. Yani eksikleri belirleme ve ihtiyaçlara göre ders çalışmak eksik kalıyor. İşte buna Öğrenme Planı diyoruz. Eğer bir öğrenci bu aşamaya geçemezse çok çalışır ama başarılı olamaz. Çünkü eksiklerini giderecek kendini hedefine götürecek bir sürece girmemiş kendi için biçilen rolden çıkamamıştır.

Ne yapmalı?

  1. Amaç belirleme. Çalışma planı yapmak yerine en başta Niçin çalışmam gerekiyor? sorusuna cevap bulmak gerekir. Bu soru için en az iki hafta günde 5 ders saati düşünmek ve cevap aramak gerekir. Bu bize amacı verir. Çok para kazanmak, başarılı bir insan olmak, aileyi geçindirmek, statü kazanmak, meşhur biri olmak vb.
  2. Durum Analizi: Kendinize uygun amaç belirlediniz diyelim. Şimdi bu amacı gerçekleştirmek için hangi özelliklere sahip olduğunuzu ölçmek gerekiyor. Bunun için ilk iki haftada farklı seviyelerde en az üç deneme çözün ve bu denemelerdeki netlerin ortalamasını alın. Bu netlere göre puan ve sıralama hesaplama sitelerinden hesaplama yaparak yaklaşık sıralamanızı ölçün. Bu ölçümler sizin akademik olarak durumunuzu ortaya koyacaktır.
  3. Hedef Belirleme: İki haftadan sonra amaç belirlenmiş ve durum analizi de yapılmıştır. Şimdi ise bu amaca uygun hedefler yani iş alanlarını / meslekleri belirlemek gerekir. Eğer öğretmenlerin gözdesi olmak istiyorsanız verilen ödevleri tam zamanında yapın ama LGS veya YKS den fazla bir şey beklemeyin. Çünkü burada hedef öğretmenlerin söyleyeceği Aferin! Sözü size yetecektir. Ama unutmayın okul hayatınız bittikten sonra ne yapacaksınız? İşte amaç ve hedef belirlemek çok önemli. Hedef belirlerken beyin yapınıza uygun alanlara bakmak sizi mutlu ve başarılı kılacaktır. Sol beyni baskın kişiler için sayısal ağırlıklı, sağ beyni baskın olanlar için sözel ağırlıklı bölümler yazmak mantıklıdır. Örneğin uzun süreli belleği zayıf birisi için Hukuk çok mantıklı değildir. (Detaylı Bilgi İçin Tıklayın) Hedef belirlemek için bazı testler yaptırmak ve destek almak faydalı olabilir.

 

  1. Yıllık Plan: Plan yapmadan önce sınava kadar kaç hafta olduğu belirlenir bu haftalara göre her dersin konuları dağıtılır. Sınavdan iki ay öncesine kadar konular tamamlanmalıdır. Yıllık planın içine kaynaklar eklenir. Her ders için bir ana kaynak üç tane de soru bankası seçilir. Öğrenci seviyesi akademik olarak düşükse kaynaklar bir kolay iki orta olabilir. Eğer seviyesi orta düzeyde ise bir orta iki zor kaynak seçilmelidir. Eğer seviyesi derece profilinde bir öğrenci ise o zaman kaynakların üçü de zor seçilebilir.
  2. Haftalık Plan: Bu işlemden sonra da haftalık plan yapılmalıdır. Haftalık plan yaparken Yıllık Planda belirlenen hedefler yazılmalı ve bunlar içine tekrarlar ve özet çalışmaları da eklenmelidir. Yıllık çalışma planı yapılmadan haftalık plan yamak mantıklı değildir. Çünkü yıllık plan hedefe göre yapılır. Haftalık plan yaparken haftalık denemelerdeki sonuçlar dikkate alınarak tekrarlar ve test çözümlerinin ağırlığı belirlenmelidir.
  3. Çalışma Stratejileri: Her dersin bir öğrenme biçimi vardır. Sözel ağırlıklı dersler için kısa özet çalışmaları ve aralıklı tekrar yapmak şarttır. Çünkü sözel dersleri sadece sorularla pekiştirmek yeterli olmaz belirli aralıklarla tekrar çalışmaları gerekiyor. Bunun için soru cevap kartları veya cep özetleri yeterli olur. Sayısal dersler için konuyu en iyi anlatandan öğrenmek için Youtube dan yararlanmak faydalı olur. Konu öğrenildikten sonra da bol bol tekrar testleri çözülmelidir.
  4. Denemeler: Haftada bir yapılan denemeler bize konu eksiği, okuma hatası, odaklanma, konsantrasyon, stres, zaman yönetimi, gürültü, kaygı ve en önemlisi de Sınav Stratejisi konularında ipucu verir. 4 denemeden sonra veriler sizin farklı alanlardaki durumunuzu ortaya çıkarır. Bir de Sınav Psikolojisi konusu çok önemlidir. Bu durum bireysel bir durumdur. Yani her öğrenci farklı tür sınavlara karşı farklı davranışlar sergiler. Örneğin matematik soruları zor bir sınavdaki genelde seviye öğrencileri ortaya çıkarken zorluk düzeyi orta olan bir sınavda sürpriz öğrenciler önde olabilir. Bundan dolayı öğrencinin hangi sınav durumuna göre nasıl davranmasını da iyi ayarlaması gerekmektedir.
  5. Önlem Alma – Geliştirme: Maalesef denemeler öğrenciler tarafından pek sevilmez ve uygulama bittikten sonra bir kenara atılır. Halbuki denemelerin mantığı size yukarıda sayılan konularda eğer düzeltilmesi gereken bir yer varsa tespit etmek için harika bir yöntemdir. Bu aşamadan sonra öğrenci eksik öğrenmelerini keşfeder ve o konuyu pekiştirir. Konu eksiği yok da dikkat hatası varsa nedenini arar. Eğer zaman yetiştiremiyorsa zaman yönetimi konusunda önlem alır. Artık bu aşamadan sonra kişi bir önceki noktadan daha ileriye gitmiyorsa eksiklerini görmüyor demektir. Çünkü denemeler öğrenciyi bir ileriye taşımak içindir. Tabi ki farklı yayınların denemeleri ve zorluk seviyelerini göz önünde bulundurup sıralamayı esas almak gerekir.

Sonuç: Bir öğrenci niçin çalışması gerektiğini bilmeden ödev yaparak çalışıyorsa hedefsiz bir mayın gibi nerede patlayacağı belli olmaz. Bundan dolayı önce amaç ve hedefini belirlemek ona göre plan yapmak ilk adımdır. Planı uygularken derslere ve kendi öğrenme sitiline göre farklı stratejiler geliştirmeli veya hazır stratejilerden kendine uygun olanları kullanmalıdır. Denemelerle de kendi durumunu ölçmeli ve eksiklerini gidermek için çalışmalıdır. Çalışmaları sonucunda hedefi ile arasındaki mesafe istenilen düzeyde değilse önce çalışma kalitesini kontrol etmelidir. Bunda da sorun yoksa hedefini revize etmelidir.  Yoksa boş yere çalışmış olur.

Son olarak öğrencilerin çoğu puana göre tercih yapmayı tercih ediyorlar. Üzülerek söylemem gerekiyor bu öğrenciler kendilerine hedef koymadığı için hak ettikleri yerde asla olamayacaklardır. Hem akademik olarak hem de hayatları boyunca. Hayat kısa ve öğrenecek çok şey var. Amaçsız ve hedefsiz çalışmak zaman kaybetmekten başka bir şey değil. Bu nedenle çalışma planı değil öğrenme planı yapmak gerekiyor.

Posted in Eğitim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir